Need for Speed: Most Wanted

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]




Sonunda beklediğimiz an geldi. Bu incelemeyi yazmayı en çok isteyen kişi olarak günlerce bu anı bekledim. Demoyu, ekran görüntülerini, videoları izledim ve Most wanted için geri kalan tam sürümü beklemeye koyuldum. Oyunun çıkış tarihi yaklaştıkça heyecanım artıyordu ve oyunu aldığımda gecemi gündüzüme bağlayacak olan arabaları düşünür oldum. EA'dan gelen her haberde daha bir heyecanlı oldum. Önceki oyunlardaki gelişmeleri gördükten sonra Most Wanted'ın da nasıl olabileceğini kestiriyordum. NFS önce düz seri ile yola çıkmıştı ve ardından; Porsche Unleashed, High Stakes, Hot Pursuit ve Underground gelmişti. Oyun en büyük sükseyi Underground serisinde yapmıştı. Daha sonra oyun yaratıcıları Most Wanted'i duyurdu. Oyunun isminden ilk akla gelen Hırsız - Polis kovalamacası olacağıydı. Bu güzel bir haberdi. Arabamızı kaçıracak ve polis amcalara yakalanmamaya çalışacaktık.

Yaklaşık 10 senedir bizimle olan bir seriden bahsediyoruz, yıllardır süregelen ve hiçbir zaman güzelliğinden bir şey kaybetmeyen bir seri. İlk oyunu bile halen oynanmakta ve Multiplayer bölümünden kapışılmakta. Özellikle "Underground I" ve "Underground II" de herkes oyuna yaklaşmaya başladı. Sokak yarışçılığı ruhu oyuncuyu bu yöne itiyordu. Modifiyeli bir arabayla sokakta gezmenin; arabayı bağırtarak gezmenin, yoldan geçen bir arabayla kapışmanın verdiği heyecan inanılmazdı.

Oyunu incelemeye başlamadan önce 2 önerim olacak:

# Halen incelemeye göre hareket etmeyi düşünüyorsanız hemen bir MW almaya gidin.
# Kemerlerinizi sıkı bağlayın, başlıyoruz!

Polisler

"Acaba Underground'dan farklı bir oyun mu?" diye sorulduğunda, akıllara verilebilecek bir cevap gelmiyordu; fakat biz oyunun içinde polislerinde yer alacağını biliyorduk. Bunu bilmeyenler ise büyük bir sürpriz ile karşılaştı. (Gerçi, oyunun ismi de kendini ele veriyor ama...) Underground'da sokak yarışı yaparken çok rahattık, fakat artık önümüzde bir engel var. Hem de önemli bir engel: Polisler!

Oyunda Underground serisinde olduğu gibi kariyer modu ve her zamanki gibi kısa bir senaryomuz mevcut. Gelelim asıl konuya, şehire yeni gelen ve yasa dışı yarışlara katılacak olan birini oynuyoruz. Bu işe başlamamızdan itibaren bu işin ustalarıyla kapışmaya başlıyoruz. Polislerin listesinde yer almaya başladığımızda bir kişinin dikkatini üzerine çekiyoruz: Razor Callahan.

İşte bu "Razor Callahan" isimli kişi bizi yarışa davet ediyor ve yarış esnasında zorluk çekmiyor ve rahatça kazanıyor. Tabi güzelim arabamız gidiyor. Biz bu işe üzülürken polisler mekanı basıyor ve bizi tutukluyor. Tam işler sarpa sardı derken "Mia" adını alan güzel kadın gelip bizi kurtarıyor. Biz de işe yeniden başlıyoruz ve kara listede en alttan başlayıp üstlere tırmanmak için çabalıyoruz. Tabi elden giden arabamızı almayı unutmayalım.

Alışmaya başlamak

İşte bunları şaşkınlık içerisinde izlerken oyunun ne kadar güzel olduğunun farkına varıyoruz. Arada senaryo gereği dönen videolar, ilerleyen yarışlar derken kendimizi kaptırıveriyoruz. Arada gelen videolar o kadar güzel yapılmış ki ağızları açık bırakmakla kalmıyor, sinek kaçmasına sebebiyet veriyor. Kariyer modunda asıl amaç oyuna ilk başladığımızda mağlup olduğumuz Razor'u altetmek ve kara listede en üst seviyeye ulaşmak. Tabi ilk başta arabamızı kaptırdığımız için yeni bir araba almamız gerekiyor, Mia arkadaşının yanına bizi götürüyor ve oradan kendimize uygun arabayı alıyoruz. Sonra oyunun en zevkli kısmı olan modifiyeye geliyoruz. Oyun ilerledikçe arabamızı geliştirebiliyor ve kendimize göre seçimler yapabiliyoruz.

Bu arada sevindirici haberler zincirinden birisi de oyundaki yeni arabalar. Porsche Carrera'dan tutun Aston Martine, Lotus'tan tutun BMW m3'e kadar istemediğiniz kadar güzel araba. Tabi bunları bildiğimizi varsayıyor ve arabaların oyun içindeki muhteşem görüntüsüne bakıyoruz. Buna bakarken oyuna doyuyoruz.

Bir haberimiz daha var, Underground'da zifili karanlıktan bıkmıştınız artık değil mi? Evet sanki biraz bıkmıştık gibi. Artık oyunda gündüz yarışabiliyoruz. Haritamızdaki bayraklara giderek yarışa başlayabiliyoruz. Yarış esnasında ise bir polis peşimize düşebiliyor ve biz bu polisten kurtulmaya bakabiliyoruz. Yani atı alan Üsküdar'ı geçerken biz polisle uğraşıyoruz. Ayrıca yarışı bitirdikten sonra da polis peşimizi bırakmıyor. Onu atlatmamız gerekiyor. Bu özellik gerçekten de güzel olmuş. Yarış bittikten sonra polis peşimizi bırakması çok saçma olur. "Sen birinci oldun senin peşine düşmem." diyen bir polis olma komik olurdu.

Oyun haritasında bize iki seçenek sunulmuş. Birincisinde polisleri ve yarış noktalarını gözlemliyoruz. İkincisinde ise modifiye yerlerini ve evimizi görüntülüyoruz. İkisi arasında geçiş yapmak için ok tuşlarını kullanmanız yeterli. Oyunda polisler peşimize farklı farklı şekilde düşüyorlar. İlk seviyede birkaç polis takılırken en üst seviyede sivil araç görünümlü polislerden tutun barikatlara ve çivilenmiş yola kadar. Oyunda kariyer modunda ilerledikçe polislerin eski heyecanı vermediğinin farkına varıyoruz. Bu yüzden polislere pek iş düşmeyecek gibi.

Gelelim yapay zekaya. Oyunda polisler kadar yarış sırasındaki rakiplerimiz bizi zorlamıyor. Farkı açarlarsa yavaşlıyorlar yada kaza yapıyorlar. Bu, oyunun ender eksilerinden biri.

Need for Speed - Hıza hala daha Fazla ihtiyacım var.